21 Temmuz 2012 Cumartesi

Arakan tüm Dünya’nın gözleri önünde katlediliyor, (D)uyuyor musunuz ? 

    



     Osmanlı Devletinin yıkılıp Halifeliğin kaldırılmasının en trajik sonuçlarından biri de, Anadolu insanının İslam Dünyası ile olan dinamik ilişkilerinin bir anda kesilmesi olmuştur.Burma zihniyeti, Arakan tarihinin bir gün tekerrür edebileceği ve sonunda oradan tamamen çekilmek zorunda kalacakları kurgusu ile daima meşgul olmuştur. Bunun önüne geçebilmek için, kendilerince potansiyel bir tehlike durumunda olan Rohingyalar 'ı (Arakanlı Müslümanları)ortadan kaldırma yoluna başvurmaktadırlar.
  
     Güneydoğu Asya'da Bengal Körfezi kıyısında Komşuları Bangladeş, Hindistan, Çin, Laos, Tayland olan ve 50 Milyonluk nüfusun %15'i Müslüman olan Myanmar'ın eski adı ile Burma'nın bir eyaleti olan Arakan, Müslüman nüfusun (2 Milyon) ağırlıklı yaşadığı eskiden 50 bin şimdi ise 10 bin kilometrelik alana sahip bir işgal kentidir.
  
     Bengal'in Müslüman olmasından sonra 1203 yılından itibaren Arakan 'da Müslümanlıkla tanışmıştır ve 1430 yılında Arakan tümüyle Müslümanlığı seçmiş ve Arakan İslam devleti kurulmuştur. Arakan İslam Devletinin ilk sultanı ise Süleyman Şah 'dır.Arakan İslam Devleti 1784 yılına kadar bölgeye hükmetmiştir. Bu dönemde Arakan bir ticaret ve ilim merkezi haline gelmiştir. 1784 yılında Budist Burma Sultanlığı tarafından yıkılmıştır. 19. Yüzyılda ise Arakan 'ı iliklerine kadar sömüren ve halkı köle olarak kullanan İngilizler olmuştur.Budistler tarafından sürekli olarak din değiştirmeye zorlandılar. Fakat Arakanlı Müslümanlar her ne pahasına olursa olsun dinlerini terketmediler. Bunun üzerine Burmalı Budistler, askerlerden aldıkları destekle 28 Mart 1942 yılında Arakanlı Müslümanlara yönelik büyük bir katliama giriştiler. En az 150.000 Müslüman katledildi. Bu tarihi katliam esnasında yüzbinlerce Arakanlı da vatanını terk ederek komşu ülkelere sığındı.
  
     Toprakları işgal edilen Arakanlı Müslümanlara yönelik ikinci saldırı 1962 yılında askeri darbe ile yönetimi ele geçiren Komünist General Ne Win tarafından başlatıldı. Yüzlerce İslam Âlimini kurşuna dizdiren Ne Win, Arakan 'daki bütün camilerin kapısına kilit vurdurdu ve camiler birer eğlence mekânına dönüştürüldü. Ne Win 'in imza attığı en büyük zulüm ise Arakanlı Kadınlara yapılanlardı. Arakanlı Kadınlar askerler tarafından toplama kamplarına götürüldüler. Bu kadınların birçoğu toplama kamplarında tecavüze uğradı ve tecavüz sonucu hamile kalan kadınlar zorla Budist erkeklerle evlendirildi. İnsan hakları kuruluşları tarafından açıklanan resmi rakamlara göre Arakan 'da 1962 ile 1984 yılları arasında 2OO bin Müslüman öldürüldü. 1 miyona yakın Arakanlı da komşu ülkelere, özellikle de Bangladeş 'e kaçtı.
  
     Nisan ayındaki seçimler öncesi, ’Katliamlar duracak. Bütün etnik unsurlar barış içinde yaşayacak ’ diyen ve bu sözüyle Müslümanların da desteğini alıp seçimleri kazanan eski cunta lideri, yeni Devlet Başkanı Thein Sein, verdiği sözden dönüp ’Müslümanları, isteyen ülkeye gönderebiliriz ’ diyerek Arakan’daki 4 milyona yakın insanın sürgün edileceği mesajı verdi.
  
     Bölgede bir kadının kaçırılıp tecavüz edilip öldürülmesi olayı Müslümanlara mâl edildi ve  Arakan’daki katliam 3 Haziran 2012’de başkent Akyab’ta 10 Müslümanın Budistlerce öldürülmesi ile yeniden başladı. “Rohingya” lakaplı Müslümanlar, baskıları ve cinayetleri protesto edince Burma polisi ve Budist “Rakhine” çeteleri katliama girişti. 300’ü aşkın Müslüman köyü yakıldı, 1000’in üzerinde insanın canına kıyıldı. Kundaklamalar sonucu 90 bini aşkın kişi de evsiz bırakıldı.
  
     Tüm bu süreçler yaşanırken Müslümanlar üzerinde yoğun bir baskı vardı. Bu dönemde hacca gitmek, kurban kesmek, toplu olarak namaz kılmak ve diğer ibadetler yasaklandı. Müslümanların evlenmesi, çocuk sahibi olması, ülke içi seyahet etmesi ve hatta Budist bir ailenin Müslüman bir aileyi evine misafir alması dahi, Budist Statükonun iznini almadan gerçekleştirilemiyor. Ezan Okunması, Kur’an dersi alıp verilmesi yasaklanmış durumda. Nesl-i Müslüman İlkokul okuyabilir ancak Lise ve Üniversite okuma hakkına sahip değildir eğerki okumak istiyorlar ise Budizm ’i kabullenmek zorunda bırakılıyor. Bunların yanında, Burma’da doğan ve ölen her Müslüman birey için vergi toplanıyor. Arakan’daki katliamdan kaçan Müslümanlar ise başka ülkelere sığınmaya çalışıyor. Bu ülkelerden Bangladeş zaman zaman ülkeye mülteci kabul etmediğinden Bangladeş’e sığınan mültecileri geri gönderiyor ve Arakanlı genç kızlar ülkelerine döndüklerinde tecavüze uğramamak için kendilerini denize atıyorlar. Arakan’dan Bangladeş’e sağ salim ulaşanlar ise tam bir hayal kıtıklığı ile karşılaşıyor.Mosoni, Kutupalong ve Teknaf bu kamplardan bir kaçı, Budist Burma yönetimi kampta kalanların Direnen Müslümanlarla işbirliği halinde olduğu iddiasıyla, Bangladeş Devleti ise Silahı Fundamentalist İslamcıların! varlığını öne sürerek yeni bir zorbalığın kapılarını açıyorlar ve Uluslararası yardım kuruluşlarının bu kamplara girişine yıllardır izin verilmiyor.


     Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başdanışmanı  İbrahim Kalın, twitter hesabından yaptığı açıklamada, "İnsani yardım ulaştırmak için çalışma yapılıyor. Arakan Müslümanları için Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu temaslarda bulundu. Burma Büyükelçimiz, Burma Dışişleri Bakanlığı ile görüştü. İslam İşbirliği Teşkilatı girişim başlattı."  dedi.


Kaynaklar;

www.ihh.org.tr/ , www.timeturk.com/ , http://www.aa.com.tr/ , www.wikipedia.org/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder